Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Destek Talepleri Artıyor
Konfeksiyon yan sanayi sektörü, yaklaşık 5 bin firmanın üretim yaptığı ve maliyetler nedeniyle zorlu günler geçirdiği bir dönemden geçiyor. Sektör, istihdamın korunması için KOSGEB tarafından sağlanan desteğin tüm sektör geneline yayılmasını istiyor. Hazır giyim ana sanayi ihracatındaki daralma, dolaylı ihracatta kayıplara yol açıyor. İç pazarda da ithal ürün baskısı nedeniyle pazar kaybı yaşanıyor.
Sektör temsilcileri, zor bir dönemi atlatabilmek için KOBİ desteğinin işletme desteğine dönüşmesini talep ediyor. 250 kişiden az çalışanı istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 500 milyon TL’yi aşmayan işletmeler KOBİ olarak tanımlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOBİ istihdamını korumak amacıyla emek yoğun 5 sektörde destek paketi açıklamıştı.
Tanımın Sınırında Olanlar Arada Kalıyor
KOSGEB desteklerinden genel itibariyle sektörün yararlanabildiğini belirten Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Başkanı Murat Özpehlivan, “Ancak bazı firmalarımız maalesef KOBİ tanımının dışında kaldıkları için bu önemli destekten yararlanamıyor” dedi. Özellikle kriterlerin tam sınırında bulunan firmalar, ciddi mağduriyet yaşıyor.
Özpehlivan, “Rakipleriyle aynı mesleği icra eden, aynı maliyetlerle yüzleşip aynı müşterilerle karşılaşan bu üreticilerimiz haksız rekabete uğruyor” ifadelerini kullandı. Desteklerin KOBİ özeline sıkıştırılmaktansa tüm sektörü kapsayan bir mekanizma oluşturulmasının daha adil olacağını vurguladı.
İthal Ürünlere Karşı Korunmamız Gerekiyor
Sektörün ana sorunlarından biri, Uzakdoğu’dan iç pazara giren ithal ürünlerdir. Özpehlivan, “Konfeksiyon yan sanayi endüstrisi, hazır giyim başta olmak üzere birçok farklı sektöre kritik girdiler üretiyor” dedi. Sektör, rekabetçi gücü ve hızlı teslimat süresi ile dikkat çekiyor.
Özpehlivan, “Hazır giyim ürünlerinde ortalama yüzde 5 oranında konfeksiyon yan sanayi ürünü kullanılırken, bu ürünlerin katkısı yadsınamaz” şeklinde konuştu. İthal ürünlere karşı korunmanın elzem olduğunu belirten Özpehlivan, gerekli önlemlerin hızlıca alınmasını talep etti.
Üretim Daraldı, Kapasiteler Atıl Kalmaya Başladı
2025 yılının ilk 3 aylık verilerine göre, üretimde keskin bir daralma yaşanıyor. Özpehlivan, bu durumu hazır giyim üretimi ve ihracatındaki düşüşe bağlıyor. “Bu kan kaybı ne yazık ki bizlere de atıl kapasite olarak yansıyor” dedi. 2021-2022 yıllarında yapılan bina ve makine yatırımları, mevcut kapasite boşluğunun sebeplerinden biri olarak gösteriliyor.
Özpehlivan, “Acil önlem alınmazsa ülkemizdeki tüm sanayi dalları için büyük bir risk söz konusu” uyarısında bulundu. Yüksek maliyetler ve döviz kurlarının baskısı, sektörü zor bir duruma sokuyor. Müşterilerin ucuz ülkelere yönelmesi, yerli üreticileri zor bir çıkmaza itiyor.
Faizdeki Beklenmedik Artış, Süreci Zora Soktu
Merkez Bankası’nın son faiz artışı, sektörü daha da sıkıntılı bir sürece soktu. KYSD Başkanı Özpehlivan, “Yüksek faizlerle baş etmeye çalışan sanayicilerimiz bu ilave maliyetle birlikte çok daha zorlu bir sürece girmiş oldular” dedi. Kredi maliyetlerinin yüksek olması, sanayicilere ek finansal yük getiriyor.
Bu durum, sürdürülemez bir faiz/kur/enflasyon çıkmazına yol açıyor. Özpehlivan, “Sanayicilerimize sürdürülebilir bir çalışma ortamı oluşturacak akılcı bir finansal iklime bürünmeliyiz” şeklinde konuştu.
ABD Fırsatı Bugünden Yarına Olmaz
Gümrük vergilerinin 90 gün esnetilmesi, Türk üreticileri için ABD pazarında önemli fırsatlar sunuyor. Ancak Özpehlivan, “Bu bugünden yarına olabilecek bir husus değil” dedi. Ülkeler arasında ticaret köprüleri kurmanın zaman ve emek isteyen bir süreç olduğunu belirtti.
Fırsatın mevcudiyetini dikkate almakla birlikte temkinli bir iyimserlik içinde olduklarını ifade eden Özpehlivan, “Uzun vadede önemli fırsatlar var” şeklinde konuştu.