Türkiye Ekonomisinde Bütçe Açığı ve Mali Denge Sorunları
Türkiye'nin merkezi yönetim bütçesi, 2023 yılının ilk çeyreğinde rekor düzeyde açık verdi. Ekonomik kırılganlık ve belirsizlikler, bütçe harcamalarını artırırken, kamu açıkları büyümeye devam ediyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, mart ayında merkezi yönetim bütçe harcamaları geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 48,3 artışla 1 trilyon 27,7 milyar liraya ulaştı. Bütçe gelirleri ise yüzde 58,4 artışla 766,3 milyar lirada kaldı ve bir ayda 261,5 milyar lira açık verildi.
Merkezi Yönetim Bütçesi ve Açık Verme Durumu
Mart ayında faiz dışı bütçe harcamaları yüzde 40,2 artışla 866,5 milyar lira olurken, faiz ödemeleri yüzde 116,3’lük bir artışla 161,2 milyar lirayı buldu. Devletin görevleri gereği tüm alanlara yaptığı harcamanın yaklaşık beşte biri kadar bir kaynağı faiz yuttu. Üç aylık faiz ödemesi 463,9 milyar lira olarak gerçekleşti. Ocak-mart dönemi itibarıyla bütçe harcamaları yüzde 45 artışla 3 trilyon 117,6 milyar ve bütçe gelirleri yüzde 47 artışla 2 trilyon 406,8 milyar lira oldu.
İlk çeyrekte bütçe açığı yüzde 38,4 büyüyerek 710,8 milyar liraya ulaştı. Üç ayda elde edilen bütçe gelirleri ile toplam bütçe giderlerinin ancak yüzde 77,2’si karşılanabildi. Ocak-mart dönemindeki bütçe giderlerinin 2 trilyon 653,6 milyar lirasını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39,7 artan faiz dışı harcamalar oluşturdu. Faiz giderlerinin vergi gelirine oranı da yüzde 18,6’dan yüzde 22,9’a çıktı.
Kamu Harcamaları ve Faiz Yükü
Kamu çalışanlarının üç aylık personel gideri yüzde 38,6 artışla 920,7 milyar liraya ulaştı. Kamu personeli için yapılan sosyal güvenlik kurumu devlet primi ödemeleri de üç ayda yüzde 36,8 artışla 111,5 milyar lira oldu. Üç aylık toplam personel gideri 1 trilyon 32,2 milyar lira olarak gerçekleşti. Ancak primler de dahil toplam personel giderinin bütçe harcamaları içinde geçen yıl ilk çeyrekte yüzde 35,7 olan payı bu yıl yüzde 33,1’e geriledi.
Ocak-mart döneminde devletin mal ve hizmet alımları da yüzde 57,6 ile genel bütçe büyümesinin üzerinde bir oranda artarak 187,1 milyar liraya ulaştı. Üç aylık bütçe gerçekleşmelerinde en dikkat çekici hareket sermaye transferlerinde yaşandı. Ocak-mart döneminde söz konusu transferler 34 milyar lira ile toplam gider içinde küçük paya sahip olmasına rağmen geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 572,3 arttı.
Ekonomik Etkiler ve Gelecek Öngörüleri
Bütçe açığının ekonomik etkilerinin başında artan borç yükü geliyor. Açık büyümeye devam ettikçe borç yükü de artıyor. Açığı kapatmak için sürekli borçlanmaya ihtiyaç duyan devletin sırtına giderek daha yüksek faiz yükü biniyor. Bu durum, devletin asli hizmetleri için gerekli harcamaların önüne geçebiliyor. Altyapı, eğitim ve sağlık gibi önemli alanlara yatırım olanakları sınırlanıyor.
Biriken borç yükü, gelecek nesiller üzerinde de baskı yaratıyor. Bütçe açıklarının bir diğer olumsuz sonucu da enflasyon. Açığı borçla finanse etme yöntemi, ekonomideki para arzını artırıyor. Artan para arzı ile para biriminin değeri düştüğü için fiyatlar yükseliyor. Bu da bireylerin satın alma gücünü aşındırıyor ve ekonomik istikrarı zorlaştırıyor. 2025-2027 Orta Vadeli Program’da (OVP), bu yılın tümünde 1 trilyon 930,7 milyar lira düzeyinde bir merkezi yönetim bütçe açığı öngörülüyor.