İmralı Heyeti'nin İkinci Ziyareti Öncesi Önemli Açıklamalar
DEM Parti’nin İmralı Heyeti, adaya yapacakları ikinci ziyaretten önce, ilk temasların genel değerlendirmesini yazılı bir açıklamayla yaptı. Hemen tüm görüşmelerin samimi ve umut verici geçtiği belirtilen açıklamada, kaygı ve önerilerin de olduğu, bunların özellikle “en önemli çözüm zemininin TBMM olmasına” odaklandığı vurgulandı. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Pervin Buldan ve eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ten oluşan heyetin İmralı Adası’na ikinci ziyareti gelecek hafta yapması bekleniyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu görüşmede terör örgütünün bittiğine dair açıklamanın yapılmasını talep etmişti. Heyetin bu yolculuk öncesinde Türkçe ve Kürtçe yaptığı yazılı açıklama özetle şöyle: “Ziyaret gündemlerimizin ana eksenini özetle; Kürt sorununa ve bundan kaynaklı çatışmalı sürece kalıcı çözüm bulmak için pozitif katkı sunma istek ve iradesine, Türk-Kürt kardeşliğinin güçlendirilmesinin tarihsel sorumluluğuna, Ortadoğu’da yaşanan köklü ve geri döndürülemez gelişmelerin yüklediği sorumluluğa, TBMM ve demokratik siyasetin sorunun en önemli çözüm zeminini oluşturduğuna odaklanmıştır.”
Görüşmelerin Samimiyeti ve Umut Vericiliği
Hemen tüm görüşmeler samimi ve umut verici düzeyde olumlu geçmiştir. Sayın liderler ve heyetleri, ilkesel olarak barış sürecine desteklerini bildirmişlerdir. Bu durum, barış sürecinin ilerlemesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Heyetin açıklamasında, tüm siyasi partilerin Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalı ve gerilimli süreci geride bırakma hususunda ortak bir arzu ve irade bulunduğu yönündeki izlenim de dikkat çekmektedir.
Bu bağlamda, ülkemizdeki tüm etnik, dini ve mezhebi unsurların birlik ve kardeşliğini geliştirmenin herkesin yararına olduğu vurgulanmıştır. Barış sürecinin, genel demokratikleşmeye ve demokratik siyaset alanının genişlemesine vesile olması gerektiği de ifade edilmiştir. Bu durum, toplumda barış ve huzurun sağlanması için kritik bir öneme sahiptir.
Kaygı ve Önerilerin Önemi
Bununla birlikte çeşitli hususlarda kaygı ve önerileri de olmuştur. Bunlar da temelde sürecin şeffaflığı ve TBMM bünyesinde yürümesi/yürütülmesi hususlarında toplanmaktadır. Bu kaygılar, sürecin etkin bir şekilde ilerlemesi için dikkate alınması gereken unsurlar arasında yer almaktadır. Kamuoyunun bu çabalarımıza verdiği desteğin sürdürülmesi, barışın ve çözümün inşasında en kıymetli yapıtaşı olacaktır.
Önyargılar ve ayrıştırıcı üslup, Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşliğe odaklandığımız bu dönemde işimizi güçleştirmektedir. Bu nedenle, tüm tarafların ortak bir dil geliştirmesi ve barış sürecine katkı sunması gerekmektedir. Bu çabaların, toplumda barış ve huzurun sağlanmasına katkı sağlaması beklenmektedir.