tarafsizsaat.com

Rojin Kabaiş'in Ölümü: Adalet Arayışı ve Belirsizlikler

Blog Image
Van'da kaybolan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cansız bedenine ulaşıldı. Babası, Diyarbakır Adliyesi önünde adalet çağrısında bulundu. Ölüm nedeni suda boğulma olarak belirlendi, ancak detaylar belirsizliğini koruyor.

Rojin Kabaiş'in Ölümü: Adalet Arayışı ve Belirsizlikler

Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in babası, Diyarbakır Adliyesi önünde adalet çağrısı yaptı. Rojin Kabaiş, 27 Eylül'de yurttan ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Genç kızın cansız bedeni, 18 gün sonra göl kıyısında bulundu. Ölümüne dair sır perdesi hâlâ aralanmış değil.

Otopsi raporuna göre Rojin’in ölüm nedeni “suda boğulma” olarak belirtildi. Ancak bu boğulmanın nasıl gerçekleştiği hâlâ belirsizliğini koruyor. Ölümün intihar mı yoksa dış bir müdahale sonucu mu olduğu sorusu yanıt bekliyor.

Baba Nizamettin Kabaiş'in Adalet Çağrısı

İlk günden beri kızının intihar etmediğini savunan baba Nizamettin Kabaiş, Narin Güran davasının görüldüğü Diyarbakır Adliyesi önünde isyan etti. Kabaiş, “Onu katlettiler. Katlettiler Rojin’i.” diyerek tepkisini dile getirdi. Baba, medyanın ilgisizliğinden de yakındı ve “O kadar televizyon kanalı var, niye kimse gitmiyor?” şeklinde sordu.

Kabaiş, adalet arayışında yalnız olmadığını belirtmek için “Kapıları açın, kapıları çalın söyleyin ki bizim kızımıza ne oldu?” dedi. Rojin’in cenazesinin nasıl oraya bırakıldığına dair sorular sorarak, “Kimse niye sormuyor? Niye gözler kapalı niye kulaklar tıkalı?” ifadelerini kullandı.

Rojin Kabaiş'in Hayalleri ve Ailesinin Acısı

Baba Nizamettin Kabaiş, kızının eğitim hayatına olan inancını vurgulayarak, “Ben kızımı okumaya gönderdim.” dedi. Rojin’in bir üniversite öğrencisi olarak hayalleri vardı. Ancak bu hayaller, trajik bir şekilde sona erdi. Kabaiş, “Ciğerim yanıyor. Hiç kimseden ses çıkmıyor niye korkuyorsunuz?” diyerek toplumun sessizliğine dikkat çekti.

Rojin’in ailesi, devletin bir evladı olarak kızlarının eğitimine önem verdi. “Bu kız da devletin bir evladıydı, okumak istiyordu.” diyerek, Rojin’in kaybının sadece bir aile dramı olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir mesele olduğunu ifade etti. “Ciğerim gitti bitti.” diyerek acısını dile getirdi.